Cem Kısmet: Arkadaşlar merhaba,
ilginize alakanıza teşekkür ediyor, sorularınızın yanıtlarına geçiyorum.
1. Öncelikle
Cem Kısmet kimdir, Pilli Bebek’i dışarıda tutarak, özel hayatında nasıl
biridir? Neler yapar?
Cem Kısmet: Öncelikle
Cem Kısmet’in kim olduğunu başkalarına sormakta fayda var. Çünkü, insan daha
çok dışarıdan algılandığı biçimdedir.
Özel hayatında
nasıl biridir, neler yapar sorusunun cevabı ise; ateş yakmayı, kampa gitmeyi,
balık tutmayı, ellerim ile iş yapmayı severim, dinlemeyi, okumayı ve düşünmeyi
severim. Dağda veya denizde günler geçirebilecek olduğum gibi, evde saatlerce
tavana da bakabilirim J
2. Şu
sıralar 20. yıl konserlerinden ötürü hayli yoğunsunuz. Konserler nasıl gidiyor?
Etkinlikler istediğiniz düzeyde mi?
Cem Kısmet: Etkinliklerde
dinleyicilerimizin ilgisinden memnunuz ancak gittiğimiz mekânların çoğunda ses
sisteminin yetersizliği ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Pilli Bebek ’92 yılının
sonunda kurulmuş bir grup, aslında biraz gecikmiş bir 20.yıl turnesindeyiz.
3. Behzat
Ç.’den sonra hayran kitlenizde bir artış olduğu düşüncesine katılıyor musunuz?
Dizi müziklerinden sonra kitlenizde ne yönde bir hareket oldu? Veya herhangi
bir hareket oldu mu?
Cem Kısmet: Behzat
Ç. den sonra hayran kitlesinde bir artış oldu, bizim de hoşnut olduğumuz kısım
ise, bu kitlenin içerisinde Pilli Bebek’in popülaritesini değil (az da olsa)
kompozisyonuna kulak vermiş ve daha önce dinlememiş olan insanlara ulaşmaktı.
4. Behzat
Ç.’nin yeniden yayımlanma ihtimali –maalesef- çok düşük bir ihtimal. Peki başka
bir dizi/film için Pilli Bebek adını jenerikte görme ihtimalimiz nedir? Yoksa
artık dizi/film sektörüne veda mı ettiniz?
Cem Kısmet: Benzer
bir uyuşum olduğu takdirde elbette olabilir. Bunun da az bir ihtimal olduğunu
düşünürsek, ne olacağı belli olmaz diyebiliriz.
5. Uyandırmadan,
Olsun ve Tuhaf Temaslar. Peki bu böyle üçlü halde mi kalacak? Yoksa yeni bir
albüm var mı ufukta?
Cem Kısmet: Yeni
albüm ufukta var, ama tarih söylemek mümkün değil. 2015 içerisinde diyelim.
Öncesinde çok yakın zamanda yeni albümdeki parçalardan birisini duyurmayı
düşünüyoruz. 19 Aralık’ta Ankara Nefes Barda...
6. Kişisel
olarak merak ediyorum: Uyandırmadan ve Olsun albümlerinin arasında neden 8
senelik bir ara var? Neden bu kadar uzun? Eğer 8 sene doğal bir süreyse
Olsun’dan sonra 8 sene geçti. Yeni albüm gelmeli.. J
Cem Kısmet: 8 sene
mevzusu aslında şöyle; aslında 8 değil 7 sene aramız var. Ahmet’le beraber
grubu ilk kurduğumuzda eş-dost “albüm yapsanıza” dedi, sonra bu mevzu 1 yıl
içerisinde çaldığımız yerin de etkisi ile büyüdü. (Ankara Sakarya) niyet ettik
ama 7 yıl sonra albümü tamamlayabildik. Herhalde ortalama hızımız da bu olsa
gerek. Ayrıca 1989-1998 yılları arasında yapmış olduğum şarkıların bugün hala
söyleniyor olduğunu düşünürsek, makul bir ara gibi geliyor.
Evet, yeni albüm
gelmeli ve geliyor...
7. Pilli
Bebek’i en çok dinleme şansına sahip olan şehir Ankara. Diğer şehirlerdeki
insanlar sizi canlı olarak senede bir kez -belki- dinleyebiliyorlar. Yurtiçi
konser sayılarınız az değil mi sizce de? Bu biz Ankara’da olmayan dinleyicilere
haksızlık değil mi?
Cem Kısmet: 1992’den
2006’ya kadar Ankarada düzenli olarak çaldığımızı düşünürsek, Pilli Bebek’in
3500 den fazla canlı performansının 2000’den fazla kısmı da dolayısı ile
Ankara’da gerçekleşti. Ama henüz ilk albüm yokken de, Anadolu’da farklı
şehirlere gidiyorduk. Özellikle doğu illerine yaptığımız turneler sayesinde
hemen hemen Ankara ile eş zamanlı olarak biliniyor ve dinleniyorduk.
İstanbul’un dinleyici kitlesinin bizi işitmesi bu aşamalardan sonra oldu.
KONSER SAYISININ
AZLIĞI:
27 yıldır Türkiye’nin
farklı yerlerinde çalıyorum. Uzun zamandır Türkiye’yi gezdiğimiz için, sana
bununla ilgili sayfalarca şey yazmak isterdim ama kısaltalımJ
Öncelikle o il veya
ilçeden gelen talep olmalı. Talep olan yerde ise uygun ses sistemine sahip mekân/organizasyonun
standart koşulları sağlayabilmesi. Elbette ki mucizeler istemiyoruz. Ama 10
kişilik bir ekibin taşınması, konaklaması, altı kişilik sahne ekibine göre
büyük bir sahnenin ve teknik imkânların olmaması, konser verilmek istenilen
yerlerin konser mekânı şeklinde dizayn edilmemesi vs vs. Aslında “bizim
ilimizde/ilçemizde bu ses sistemi yok ya da bu imkanlara sahip değiliz” denilen
yerlerde popstarların çok büyük sistemlerle konserler verdiğini de görebilirsiniz.
Bu da........
Çok ili kapsayan
festival, turne programları ve belediye festivallerinde Pilli Bebek’in az yer
almasının temel sebepleri arasında; İstanbul’da irili ufaklı lobiler şeklinde
devam eden “iş ağlarına” uzak durmam ve “kölelik ahlakına” saygı duymamamdan
dolayıdır.
Haksızlık kısmı ise,
hem dinleyici hem de bizim için geçerlidir. Çünkü biz de çok daha fazla çalmak
istiyoruz.
Hal böyle olunca
da, durum, organizasyonu yapan ya da mekanı işleten kişilerin kişisel
beğenilerine ve bütçelerine kalıyor.
8. Peki
şarkı faslından şiir faslına geçelim: Edebiyatla aranız nasıl? Edebiyatın
hayatınızda nasıl bir yeri var? Ne kadar içli dışlısınız?
Cem Kısmet: Şanslı
bir çocuktum, doğduğum evde kitaplar vardı. Gittiğimiz yerlerde de kitaplar
olurdu. Kitap konuşan insanları küçük yaşta görmüştüm. İlerleyen yaşlarda,
belki de bu yaşlardaki özenme ile başlayan kitap hevesi, zamanla her kokuyu
emen kitap dolu odalara dönüştü.
Okuma alışkanlığım
hala devam ediyor. Ama güncel edebiyat konusunda iyi bir takipçi değilim.
Nitekim aradığım kitapları kitapevlerinde bulmakta artık çok zorlanır
oldum. Ama ekrandan veya tabletten okuma
konusunda yeni şeyler de olsa okumakta zorlanıyorum. Kitapla kurulan organik
bağın yerini alamaz gibi görünüyor.
Okumak elbette ki,
neler okunduğuyla alakalı olarak okuyanı biçimlendirir.
9. Bize
en çok beğendiğiniz yerli yazarları sayar mısınız desek kimleri söylersiniz?
Cem Kısmet: Can Yücel, Oğuz Atay, İhsan Oktay Anar,
Yaşar Kemal, Oktay Rıfat, Edip Cansever, Turgut Uyar, Sabahattin Ali,
Sabahattin Eyüpoğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cemal Süreya, Orhan Pamuk, Aziz
Nesin, Şükrü Erbaş, Nazım Hikmet, Sunay Akın, Şule Gürbüz, Emrah Serbes, Atilla
İlhan, Salah Birsel, Tahsin Yücel, Rıfat Ilgaz, Enis Batur, Melih Cevdet Anday,
Arif Damar, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Yahya Kemal Beyatlı, Ümit Yaşar Oğuzcan,
Cevat Şakir Kabaağaçlı, Özdemir İnce, Onat Kutlar, Oruç Aruoba..... diye devam
ederek bu liste tabii ki uzar gider..
10. Peki
günümüzdeki dergilerden, fanzinlerden hangilerini okuyor, takip ediyorsunuz?
Cem Kısmet: 95
yılından bu yana Hicri Bozdağ’ın, Güven Erkin Erkal’ın, Vedat Sakman ve
ekibinin çıkardıkları fanzinlere zaman zaman bakıyordum. Takip ettiğim bir
fanzin yok ama elime geçen şeylere fırsat olunca bakıyorum.
Uykusuz Penguen en
düzenli aldığım dergiler. Eski Roll yani Bir+1, Eskiden yine Asklepios, arasıra
birkaç edebiyat dergisi ve yine arasıra Express, Ntv Tarih, Derin Tarih, Atlas,
popüler bilim ve mimari dergileri
11. En
çok merak ettiğimiz soru: Fanzinler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cem Kısmet: Ankaradayken
daha çok bakıyordum. Şimdi rast geldikçe bağımsız fanzinlere bakıyorum.
Fanatizmi de
magazini de sevmememe rağmen, fanzinlere karşı hep bir sempatim oldu, belki de
genellikle yakın çevredeki insanların yapması ile alakalıdır. Fanzin kelimesini
duyunca ister istemez bir sırıtma oluyorJ
12. Şarkı
sözü yazmak dışında kâğıtlarla dertleştiğiniz oldu mu hiç veya oluyor mu?
Cem Kısmet: Kâğıtlarla dertleşmiyorum ama yazdığım
oluyor.
13. Pilli
Bebek’in daha genç olduğu dönemdeki edebiyatla şimdiki edebiyat arasında nasıl
bir fark var sizce? O dönemden bu yana Türk Edebiyatı –sizce- gelişiyor mu,
geriliyor mu?
Cem Kısmet: Edebiyatta gelişme ne? Edebiyatta gerileme
ne? Bunları ne gibi bileşenlerle değerlendirmemiz gerekiyor, sorudan
anlayamadım.
Benim genç olduğum
dönemde, bizden birkaç kuşak önceki yerli edebiyatçılar da, oldukça revaçta
idi. O zamanlar bunun sebebi olarak, hem yeni edebiyatçıların azlığı, hem de
yeni edebiyatçıları anlayabilmek için külliyatın iyi biliniyor olması
gerekliliği gösteriliyordu.
Şimdi, gördüğüm
kadarıyla, hem o dönemden kalan, hem de yeni dönem edebiyatçıları birlikte
sayarsak, edebiyatçı sayısındaki artış, Cumhuriyet dönemi ve ikinci dönem
külliyatına olan ilgiyi azaltmadı.
14. Şarkılarınızda
Türkçe’nin kullanım kurallarına olan hassasiyet dikkat çekmiyor değil. Zateb
lirikal açıdan farkınız ortada. Dili bu denli özgün kullanabilmenizin nedeni
çok okumanız olabilir mi? Veya neden nedir?
Cem Kısmet: Söz yazımı ya da dil kullanımı açısından
retorik kaygılar taşımasam da, ses, tartım, akış, anlam ve bütünlüğü vs vs hem
müzikal yapıya, hem edebiyata, hem de semantik yapıya nispeten daha bağlı
yazmaya çalışıyorum.
15. Son
olarak sevenlerinize, takipçilerinize, bu röportajı okuyacak olanlara söylemek
istediğiniz bir şeyler var mı?
Cem Kısmet: Hepinizi Sevgiyle Selamlıyorum.
Bunca yoğunluğun içinde bana vakit ayırdığınız için sonsuz
teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgi ve saygılarımla,
Röportaj: Altay Kenger
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder