Bodrum katından
paraşütsüz atlayan
bir intihar düşecek ayak uçlarına.
Yeni yıkanmış halıya dökülen kan kadar
korkutucu,
Saklambaç oynarken kaybolan bir çocuk
kadar kendini bilmez.
Bir şehir düşecek sen giderken ayak
uçlarına.
Atlı karıncalar da şahlanacak elbet.
Çocuklar da büyüyecek.
Çocuklar da vurulacak gözlerini nefret
ile bağlayan askerler tarafından.
Çocuklar da gömülecekler soğuk, kirli,
çiçeksiz topraklara.
Tam ortasındayız işte.
Acının ve hiç durmadan büyüyen
yalnızlığın.
Ellerimiz kör, gözlerimiz sakat,
saçlarımız kırık.
Başladığı yerde biterken bütün hayatlar,
ruhların kanayan inançlarına sarılacağız.
Tam ortasındayız.
Dikenlerin büyüdüğü düş bahçelerinin.
Savaş ve ölüm kokan ütopyaların.
Maktulün son nefesinin, katilin pişmanlığının.
Dikenlerin büyüdüğü düş bahçelerinin.
Savaş ve ölüm kokan ütopyaların.
Maktulün son nefesinin, katilin pişmanlığının.
Ben seninle birlikte
nefes alabileceğim bir dünya istedim sadece.
Her sabah sana uyanıp, her gece seninle uyuyabileceğim.
Bir kelebeği sahiplenmek kadar aptalca,
Bir tanrıya inanmak kadar rahatlatıcı,
Ve bir şehri ayak uçlarına yıkacak kadar anarşistçe.
Tam ortasındayız işte.
İntihar seanslarının.
Durma !
Öptüğün yerden kes bileklerimi.
Her sabah sana uyanıp, her gece seninle uyuyabileceğim.
Bir kelebeği sahiplenmek kadar aptalca,
Bir tanrıya inanmak kadar rahatlatıcı,
Ve bir şehri ayak uçlarına yıkacak kadar anarşistçe.
Tam ortasındayız işte.
İntihar seanslarının.
Durma !
Öptüğün yerden kes bileklerimi.
Ozan BAYRAM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder